Atatürk ve İnsan Hakları, Kompozisyon
Mustafa Kemal Atatürk, yeni bir ülke inşa ederken, insan merkezli olmasını tasarlıyordu. Çünkü ona göre, merkezde insanın olmadığı bir yönetim, asla daim ve kaim olamayacaktı. İşte bu yüzden insan hakları onun için vazgeçilmez unsurların başında geliyordu. Attığı her adım, her ilke, her inkılap, insan hakları perspektifi ile uyumlu olmalıydı. Aksi takdirde hiçbir şekilde onu kabul etmiyor ve uygulamaya dahi almıyordu. Çünkü o, insan haklarına önem veren bir liderdi ve hem düşünce hem de ifade özgürlüğünü benimsiyordu.
İnsanların daha müreffeh bir vatanda özgürce yaşamaları, onun için düstur idi. Bu düstura binaen sadece 57 yıllık yaşamına o kadar çok şey sığdırmıştı ki, insanın gerçekten de buna akıl erdirmesi çok zordu. Özellikle 1920’den sonrası düşünüldüğünde 18 yıl içerisinde meydana getirdiği insan odaklı çalışmalar, gerçekten de onun ne kadar güçlü bir idareci olduğunu da gösteriyordu.
Atatürk’ün İnsan Haklarına Verdiği Önem
Atatürk’ün aslında Saltanatın kaldırılması ile başlayan insan hakları sürecinde yaptıklarına bakıldığında, onların seçme ve seçilme hakları, temsil hakları, yaşama hakkı, kılık kıyafet hakkı ve daha birçok haklarının sunulduğunu gösteriyor. Cumhuriyet’in ilanı ile de zaten bu durum zirve noktasına gelmiştir.
Tekke ve zaviyelerin kaldırılması ile daha özgür bir eğitim hakkı sunulmuş, halifeliğin kaldırılması ile sosyal düzende insan hakkı odaklı bir yönetişim biçimi ele alınmış ve Soyadı Kanunu ile de insanların aidiyet hakları verilmiştir. Medeni Kanun ile eşitlik ve özgürlük tescillenmiştir.
Atatürk ve İnsan Hakları, Kompozisyon
