Atatürkün Bilim ve Teknolojiye Verdiği Önem

Mustafa Kemal Atatürk, bilime ve teknolojiye büyük önem vermiş ve Türk Ulusunu bu yönde teşvik etmiştir. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” sözü, bunu destekleyen en önemli sözüdür. Günümüzde ilim ve fennin bu kadar geliştiğini gördüğümüzde, en hakiki mürşidin yani kılavuzun, bunlar olduğunu görebiliyoruz.

Bununla birlikte, yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği “İlim, fen ve uzmanlık nerede varsa, sanayi nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz. Bilim ve teknik nerede ise oradan alacağız ve herkesin kafasına koyacağız. Bilim ve teknik için kayıt ve şart yoktur.” Sözü de ne kadar değerli bir söz olduğunu günümüzde daha açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Batı medeniyeti ile Doğu Medeniyeti’nin ortaya koyduğu fen ve bilimi almayı ve bunları harmanlayarak daha mükemmel noktaya getirmeyi teşvik etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, özellikle bu alanda ortaya koyduğu somut bileşenlerle de bunu desteklemeyi bilmiştir. Geometri kitabı bu somut adımlardan yalnızca biridir. Arapça ve Farsça terimlerin yerine günümüz modern Türkçe karakterleri kullanarak bilime ve tekniğe ne kadar büyük önem verdiğini kanıtlamıştır.

Atatürk’ün Bilim ve Teknolojiye Verdiği Önem

Bu bağlamda 1933 yılına gelindiğinde, bilimi teşvik amacı ile Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nü kurmuştur. 1935 yılında ise yer altı zenginliklerin keşfi ve çıkarılması adına Maden Teknik ve Arama Enstitüsünü kurdu.  Bunlara ek olarak Türk Dil Kurumunu, Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesini, Türk Hava Kurumunu da kurmuştur.

Beyazokul.com