Okullarda Sanat ve Yaratıcılık

Yaratıcılık, yaşamın herhangi bir alanında kabul edilen, benimsenen olgular yerine yenisini önermektir. Yaratıcılık varsayılan değil, yeni ve özgün olanı bulma yeteneğidir. Yaratıcı kişiler olaylara farklı şekilde bakma ve sorunları çözmenin yeni yollarını bulma yeteneğine sahiptir.  Yaratıcı düşünme becerileri sanıldığı gibi sadece sanatçılarda görülmez. Herkes zaman zaman yaratıcı düşünceden yararlanabilir. Bunun için doğru yönlendirme, uygun ortam ve koşulların varlığı yeterlidir.

İnsanın olduğu her yerde yaratıcı düşünce vardır. Yaratıcılığı ve yaratıcı düşünmenin,  gençlerin eğitiminde oynadığı rol büyüktür. Okullarda sanat ve yaratıcılık arasındaki doğrudan bağ önemsenmeli, öğrencilerin bilimsel, sanatsal yaratıcılıklarını doğrudan etkileyen programlar geliştirilmeli, eğitimciler de bu konu üzerinde yoğunlaşmalıdır.

Tüm eğitim kurumlarında yapılacak titiz araştırmalar sonucunda elde edilecek sonuçlar uzman bir ekip tarafından değerlendirilmeli ve eğitimde yaratıcılığı teşvik etmek için bir vizyon geliştirilmelidir. Özellikle 16 yaş sonrası eğitime kadar tüm okullarda, tüm gençler için yaratıcılığın teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerekir.

Yenilikçilik ve ilerlemeyi yönlendiren yaratıcılıktır. Buluşlarını insanlığa armağan eden bilim insanları aynı zamanda yaratıcı dehalardır. Sabit telefonlarla yetinmeyen, ondan farklı bir nesneyi bulan bilimsel yaratıcılıktır. Dünya sanat tarihinde silinmez izleri olan ressamlar, mimarlar ve yazarlar , paha biçilmez eserlerini yaratıcı düşünmeleri sonucunda ortaya koymuştur.

Yaratıcılığın ortaya çıkması ve geliştirilmesi için öğretim müfredat boyunca uygulanmalı ve herkes tarafından erişilebilir olmalıdır. Belirli konularla sınırlı kalmamalıdır; bilimdeki yaratıcılık sanatsal yaratıcılıktan farklıdır. Yaratıcılığın geliştirilmesi ve desteklenmesi için toptancı değil de alanlara göre yaklaşım gösterilmelidir.

Konu-bilgi ve anlayışa dayanan yaratıcı etkinliklerle birlikte öğrencilerin yaratıcılık düzeyleri geliştirilebilir. Bu çalışmalar sonucunda öğrenciler kişisel, sosyal ve akademik olarak gelişime gösterecektir. Bu avantajlarla gençlerimiz, disiplinler ve sektörler arasında yaratıcı düşünebilen ve çalışabilen  bir nesil olabilir.

Okullarda sanat ve yaratıcılık konusunda yapılacak çalışmalar elbette ki eğitim sisteminde mucizevi bir değişikliğe neden olmayacaktır. Nitekim eğitim, dinamik ve etkilendiği disiplinler nedeniyle çok gelişen bir alandır. Yaratıcı düşünce tam da bu noktada önemini ortaya koymaktadır. Çocukların öğrenme biçiminde, yaratıcılığı iyi besleyecek olumlu değişimi sağlamak için yetkililer, akademisyenler, öğretmenler, ebeveynler birlikte çalışmalıdır.

Beyaz Okul